500 yıldır yeni bir yapının inşa edilmediği bir yer düşünün… Yıllar öncesine ait izleri tüm yaşanmışlığı ile taşıyan, sanki yaşam yokmuş gibi çok eski görünen ama tüm bacalarının tüttüğü masalsı bir köy/kasaba! Castle Combe, tarihin içinden bir kasaba olarak işte tam da böyle hissettiriyor. Gelin bize geçmişte yaşıyormuş hissi veren bu harika yer hakkında biraz bilgilenelim 🙂

Castle Combe, Times’ın en iyi 30 köy sıralamasında 2. sırada yer alan, konum olarak Londra ve Bristol şehirlerine yakın olan harika bir köy/kasaba. İngiltere’nin Costwolds bölgesindeki pek çok kasabadan biri olan Castle Combe, bizce bölgenin en iyisi olmaya aday. Burada gezerken kendinizi tarih kitaplarında okuduğunuz o ihtişamlı dönemlerin içinde dolaşıyormuş gibi hissedeceksiniz.

Sanki geçmişe kısa ama unutulmaz bir yolculuk! Kulağa ne kadar mükemmel geliyor değil mi? İnsan, bu korunmuş atmosfere öylesine özeniyor ki! Henüz ziyaret etmeyenleri bir mıktanıs gibi çekiyor, görenleri ise daha buradan ayrılmadan yine yeniden gelme planları yapacak kadar kendine hayran bırakıyor.

ALABANDAÖneriyor! “10 Ülke Hakkında İlginizi Çekecek 10 İlginç Bilgi!”

Costwolds bölgesindeki bu kasaba/köy dünya çapında oldukça popüler! Hatta kasabada turistlerin uğrak noktası olan fotoğraf çekilme alanları bile var. Hemen hemen her ziyaretçinin en az bir kere poz verdiği o meşhur köprünün güzelliğini hemen aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz. Canlı gördüğünüzde burayı daha önce ziyaret etmiş gibi hissedeceğiniz, aslında sıkça karşınıza çıkan bir manzara!

1966’da resmi olarak “Sıra dışı doğal güzellik alanı” ilan edilen, Costwolds vadisine saklanmış bu şirin İngiliz köyünde kendinizi doğanın kalbinde gezinirken, tarih kokan evlerin içinde kalırken ya da benzerini daha önce görmediğiniz tarihi otellerde konaklarken bulabilirsiniz. Bu bölgeyi ziyaret etmek için en az 3 güne ihtiyacınız olacak. Ve muhtemelen ayak bastığınız ilk andan itibaren gezinizi uzatmak, her günü ayrı bir masalsa otelde konaklayarak geçirmek isteyeceksiniz. Bizden söylemesi 🙂

ALABANDAÖneriyor! “Dünyanın En Güzel 10 Şehri!”

Castle Combe, tarihin içinden bir kasaba ve adeta sizi zamanda yolculuğa çıkaran masalsı bir yer. Bu durumu pek çok alanda avantaja çevirmiş bu kasabanın 14. yüzyıldan kalma pek çok evi, onlarca filme ev sahipliği yapmıştır. Gözünüzü kapatıp, kendinizi o dönemin içerisinde bir karakter olarak hayal edin ve hayallere daldığınız sakin bir kaç dakika geçirin! Burada her manzara zaten insanı alıp başka başka hikayelere sürüklüyor. Zamanın gizlediği tarihi yapıları, muhteşem manzaraları, yemyeşil tepeleri, gökyüzünde her tonu görebileceğiniz büyüleyici gün batımları, taş evleri, tarih kokan ara sokakları ve çok daha fazlası ile meşhur Castle Combe’de unutulmaz birkaç gün geçirmek için bize ulaşabilirsiniz. Kişiye özel tatil turları için seyahat danışmanlarımız her zaman hizmetinizdedir.

Detaylı bilgi ve rezervasyon işlemleri için tıklayınız.

Bir İngiliz Köyü Castle Combe’de yapmadan dönmemenizi tavsiye ettiğimiz 3 Şey!

• Köydeki en eski yapılardan St. Andrew Kilisesi, mutlaka görülmesi gereken önemli yapılardan biri. Hala kullanımda olan bu kilise, etkileyici bir atmosferle sizi alıp zamanda yolculuğa çıkarıyor. Kilise, İngiltere’de çok az olan Ortaçağ saatlerinden de birine sahip. Bu nedenle oldukça önemli ve özel bir yer.
• Her köşesini fotoğraflamak isteyeceğiniz bu şirin İngiliz köyünde, Manor House adlı 17. yüzyıldan kalma muhteşem bir otel var. Bath şehrinden buraya arabayla ulaşım 30 dk. kadar sürmektedir ve aradaki yol doğasıyla size eşsiz duygular yaşatırken, giderken yol hiç bitmesin istersiniz.

Castle Combe’nin nüfusu yaklaşık olarak 300-350 kişi arasındadır. Yeni yapıların inşa edilmemesiyle çok kalabalık olmayan köy/kasaba, geçmişte İngiltere’nin ünlü klasik müzik bestecilerinin yaşadığı bir bölgedir. Gözden uzak, sakin bir yer arayan ünlü ressam, yönetmen, sinema oyuncuları ve politikacılar için çokça tercih edilen bir yer alan Castle Combe; Doctor Dolittle, War Horse, Sturdust, The Wolfman, Find Me A Spy, Catch Me A Traitor ve Agatha Christie’s Poirot dizisinin “The Murder of Roger Ackroyd” adlı bölümü gibi pek çok önemli yapımın çekimlerine ev sahipliği yapmıştır. Turistik bir gezi esnasında çekimlerin yapıldığı bu evlere ve sokaklara rastlamanız çok muhtemeldir.